Mazeretim Var !

Mazeretim var !!!

Mazeretler; çalışmayı ertelediğimiz, başarısızlığa uğradığımız, işin zorluğundan korktuğumuz zamanlarda, beynin kişiyi daha güvenli bir yere taşıma, kendine olan saygısını kaybetmeme gibi amaçlarla gerçek dışı koruma kalkanlarına uzanan yolda en sahte, kandırıkçı yardımcımızdır bizim. Mazeretler; sadece bir kılıftır, bir nevi gerçeklerden kaçmak ve kendimizi kollamak için oynadığımız saklambaç oyunudur. Kısa vadede çözümler getiriyormuş gibi görünse de uzun vadede kalıcı ve tamir olunmaz bir kişisel küskünlüğü, güvensizlik duygusunu ilmek ilmek işler insanın içine.

Maalesef çalışmayı sevmiyoruz. Mazeretler üretmek, işin kolayına kaçmak, yenildiğimiz ve üstesinden gelemediğimiz zamanlarda kendimizi koruyarak galip göstermeyi seviyoruz. Aslında sadece kendimizi kandırıyoruz geçici bir süre için. Fakat, mazeretlerle inşa ettiğimiz o kişisel kalelerin taşlarında zamanla gedikler oluşuyor ve kalelerimiz yıkılıyor; mağlubiyetimizi ve kaçtığımızı mazeretlerimiz saklayamıyor.

İnsan çok zeki olabilir, kendine çok inanabilir, her şeyin üstesinden geleceğini düşünebilir fakat bunlar pasif bir şekilde beynin içinde öylece duruyor ve çalışmanın gerçek çözüm olduğu kanıksanmıyorsa, sahip olunanlar beyhudedir. Bu beyhudeliği anlayıp harekete geçilmiyorsa, bir süre sonra zekamızın aslında yetmediğini, kendimize olan inancın ve her şeyin üstesinden gelme düşüncesinin yavaş yavaş yok olduğunu kılavuzsuz olarak apaçık görüyoruz. Zeka, inanmışlık bir yere kadar götürüyor ve sonra bizi koltuk değneksiz bırakıyor; bize ihanet ediyor. Çağımızda yükselen değer “ineklik”.  Eğer farkındalık yaratmak istiyorsanız “mor inek” olun; adımların çok olduğu patika yoldan değil de az olandan gitme çabası içine girin. “Çalışmak tacını” mutlaka giydirin bedeninize.

Çalışmak zordur; sebat, kararlılık, dayanıklılık ister. Başarı sadece elimize geçen bir diploma, ödül ve maaş artışı olarak algılanamaz. O başarı; katlanmak zorunda olduğumuz uzun çalışma saatleri, yeter artıklar, uykusuzluklar, bitkinlikler, yılgınlıklar sonrasında ele geçirdiğimiz bir zaferdir. Ve bu zafere ulaşmanın yolu maalesef hiçte güllük gülistanlık değildir. Bu yüzdendir ki çalışmak insanoğlunun zoruna gider ve şunlar sıralanır durur; isteseydim yapardım…, deneseydim kesin hallederdim…, bir başlasam sonunu ben mutlaka getirirdim…  istemek, denemek, başlamakta çalışmaya dairdir ve çalışmak kolay olmadığı için bu tür külhanbeyi mazeretlerle kaçmışız; korkaklığı külhanbeylik yapmışız.

Engeller hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır ve başarı; sayısız engeller ve mağlubiyetler sonrası azimle, sebatla, yılmadan çalışarak elde edilir. Her takıldığımız engel yada her mağlubiyetimiz vazgeçmezsek, kabullenmezsek ve azimle çalışmamıza devam edersek bizi daha güçlü ve daha sağlam kılar. Mazeretlere sığındığımız, başarıya çok az kalmışken nerede olduğumuzu, ne kadar yakın olduğumuzu bilmeden vazgeçtiğimiz ve mağlup olduğumuz onlarca yarım kalmış başarılar vardır. Hayatımızda inandıktan ve azimle çalıştıktan sonra başarısızlık diye bir şey tanır mı insan? Mağlubiyetler her zaman olacaktır hayatımızda ve bu çok normaldir. Konfüçyüs’ün dediği gibi “ en büyük başarımız hiçbir zaman düşmemek değil, her düştüğümüzde ayağa kalkmaktır”. İnsan yürür, sendeler, düşer, tekrar ayağa kalkar, tekrar sendeler… İşte çözüm ayağa kalkmaktır. Unutmayalım, inatla , azimle çalıştığımız ve vazgeçmediğimiz sürece başarı kaçınılmaz bir gerçektir.

Çalışmanın gücünü yadsımayalım, onu yaşantımızda bir alışkanlık haline getirelim. Çalışmaktan çok yoruldum, halsizim, uykusuzum, bu kadar yeter diyen insanlarla; çalışmak beni dinlendiriyor, çalışmak benim en büyük hobim diyen insanların hayatta ulaştıkları yerleri karşılaştıralım ve aralarındaki farklardan kendimize dersler çıkaralım Çalışmak geleceğimiz, hedeflerimiz için bir ihtiyaçtır. Ulu önder Atatürk “tek bir şeye ihtiyacımız var: o da çalışmaktır” sözleriyle bu gerçeği bütün berraklığıyla ortaya koymuştur. Mazeretlerimizi ortadan kaldıralım ve gerçekle yüzleşelim. Çalışmamak için anlamlı mazeretler bulunamaz ve dahası bulma yeteneğinde ( !!! ) olanlar sadece kendilerini kandırırlar ve hayat yolunda tökezlemeye mahkumdurlar.

 
 

İletişim Formu